Borçlanarak yaşayanların sayısı artıyor…

Borçlanarak

yaşayanların sayısı

artıyor…

 

Necdet Buluz

 

Artan enflasyon ve buna bağlı geçim sıkıntısı borçlanmayı artırdı, daha ucuz olduğu için ikinci el piyasasını canlandırdı. Kıyafetlerdeki pahalılık nedeni ile eski kıyafetlerini düzeltip giyinecek hale getirmek için de terzilere rağbet arttı.

Enflasyondan en fazla etkilenenlerin dar gelirliler ve emeklilerin olduğu ifade ediliyor. En fazla borçlananların adı geçen bu takım olarak öne çıkıyor.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin Ağustos 2023 ile ilgili yayımladığı “Aylık Bülteni”, bireysel kredi ve kredi kartı kullanımı kapsamında hem kişi sayısı hem ortalama borcun yükselmeye devam ettiğini gösterdi.

Borçlanarak yaşıyoruz.

Çoğu kişinin kredi kartı borçlarını ödeyemediği söyleniyor. Enflasyonun artmasının devam etmesi halinde borçlu sayısı daha da artacak.

Ağustos sonu itibarıyla bireysel kredi borcu olanların sayısı Temmuz 2023’e (aylık) kıyasla 149 bin, Ağustos 2022’ye (yıllık) kıyasla 1 milyon 859 bin artarak 38 milyon 880 bin kişi, bireysel kredi kartı borcu olanların sayısı da aylık 208 bin, yıllık 2 milyon 874 bin artarak 35 milyon 479 bin kişiye ulaştı. 

Borç tutarları ise bireysel kredilerde aylık yüzde 4.3, yıllık yüzde 85.2 artışla 2 trilyon 389 milyar liraya ulaştı. Kredi kartları borçları da aylık yüzde 8.3, yıllık yüzde 185.2 artışla 924 milyar liraya yükseldi. Bu açıdan bir diğer dikkat çekici artış ise kişi başına ortalama kredi borçlarında (risklerinde) yaşanıyor. Buna göre son bir yılda kişi başına ortalama bireysel kredi borcu (riski) 34 bin 849 liradan 61 bin 449 liraya ulaştı. Bireysel kredi kartlarındaki ortalama borç da 9 bin 941 liradan 26 bin 49 lirayı çıktı.

Pahalılık alış-verişleri de etkiliyor. İkinci el piyasası hareketli.

Kıyafetlere gelen zamlar, yüksek enflasyon ve alım gücünün düşmesi insanları ikinci el giysilere ve eski kıyafetleri tadilata yöneltti.

Terziler tadilat için gelen insan sayısının arttığını dile getirirken esnaflar da insanların ikinci el fiyatları dahi yüksek bulduğunu söyledi.

Görüşlerini dile getiren kişiler ise ikinci el ya da takas pazarının artık herkes için zorunlu hale geldiğini söylüyor.

Ankara’nın Dikmen semtinde uzun yıllardır terzilik yapanlar özellikle son yıllarda eski kıyafetlerini getirip tadilat yaptıran ya da yama isteyen insan sayısında artış olduğunu söyleyerek şunları ifade etti:,

“Önceden insanlar pantolonun bir yanı yırtılınca ya da kazağında sökük olduğunda genellikle yenisini almayı tercih ediyordu. Şimdi ise tamir edilebilecek eski giysilerini yaptırıp giymeyi tercih ediyor. Bazen müşteriler daha önce yaptığım kimi kıyafetleri getiriyor. Artık o kadar çok işlem görmüş oluyor ki ‘Bunu at yenisi al artık’ diyorum. Bana ‘abla şu kışı da çıkarsın da yeter, önümüzdeki kış yenisini alırız’ diyor”

Giyim sektöründe fiyatların artmasıyla beraber ikinci el dükkânlarında da bir artış söz konusu. İkinci el kıyafetin bir süredir insanlar için alternatif haline geldiğini aktaran esnaf, şunları söyledi:

“Alım gücünün düşmesi ile birlikte ikinci el kıyafetler de bazı insanlara pahalı gelebiliyor. Çünkü aldığı maaş düşük, alım gücü zayıf. Ucuz gelen ikinci el kıyafetler dahi şu an insanlara çok pahalı gelebiliyor.”

Beyaz eşya başta olmak üzere, birçok ev eşyası da ikinci elden yapılmaya başlandı. Bu nedenle ikinci el piyasası da canlandı.