“Eğitimli   gençlerimizi   avlamak için   uğraşıyorlar…”

“Eğitimli

 

gençlerimizi

 

avlamak için

 

uğraşıyorlar…”

 

 

Necdet Buluz

 

 

 

Gelecek kaygıları gençlerimizi aile kurma, çocuk sahibi olma konusunda da daha temkinli olmaya itiyor. Z kuşağı gençlerimiz bazı sorunlar nedeni ile yurt dışına taşınmayı istiyor. Ekonomik nedenlerle boğuşan genç nüfusun dışarıya taşınması ile nüfusumuz da yaşlanıyor. Eğitim için yurt dışına çıkan iki gençten biri geri dönmüyor.

 

Yaşlanma ile geçtiğimiz günlerde bir yazı yazmış ve görüşlerimizi yansıtmıştık. Özetle, nüfusumuz yaşlanıyor. Artan nüfusumuza oranla işsizler de çoğalıyor. Genç kuşak zaten iş bulmakta zorlanıyor.

 

Yaşlı Avrupa’nın eğitimli gençlerimize kucak açması ile yurt dışına çıkanların sayısı da arttı. Bu göçü önlemek için Z kuşağı gençleri anlamak, sorunlarına çözüm bulmak durundayız.

 

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin 2024 yılı Mart ayı olağan toplantısı “Sanayi Perspektifinden Türkiye Nüfusu: Dün, Bugün, Yarın” ana gündemi ile düzenlendi.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçivan İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Şeker moderatörlüğünde, İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Levent Şahin, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İsmet Koç, M GEN Teknoloji Danışmanlık Başkanı Ufuk Tarhan ve Egon Zehnder Kıdemli Ortağı Murat Yeşildere’nin katılımıyla bir de panel düzenlendi.

 

2019’da binde 13.5 olan Türkiye nüfus artışının 2020’de binde 5’e gerilediğini ifade eden Erdal Bahçıvan, konu hakkında şunları söyledi:

 

“Yıllık nüfus artış hızımız 2022 yılında da binde 7.1 iken, 2023 yılında çok dramatik bir şekilde binde 1.1’e düştü. Durum ciddi. Özellikle genç nüfustaki eğilimlerin bu açıdan dikkatli incelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Artan genç işsizliği ve gelecek kaygıları gençlerimizi aile kurma, çocuk sahibi olma konusunda da daha temkinli olmaya itiyor. Gelecek yıllarda nüfusta yaşlanma eğiliminin belki öngörülenden de hızlı gerçekleşebileceğini göz ardı etmemek gerekiyor. Bu yaşlanma sürecini ‘orta gelir tuzağı’ riski altında yaşamamız halinde bizleri önemli dezavantajların beklediği de açık. Son 5 yılda yaşlı nüfusu yüzde 21.4 artarak 8 milyon 722 bin oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2018 yılında yüzde 8.8 iken, 2023 yılında bu oran yüzde 10.2’ye yükseldi. Kritik bir durumla karşı karşıya olduğumuz aşikar.”

Türkiye’den yurtdışına yönelik göç hareketlerinde, giderek yüksek eğitimli, genç ve üretken nüfusumuzun ağırlık kazanmaya başladığını ve ‘beyin göçü’ olarak bilinen sürecin tüm hızıyla devam ettiğini belirten Erdal Bahçıvan, bu konuda da şu açıklamayı yaptı:

 

“Üzülerek ifade etmek isterim ki özellikle Avrupa, bu topraklarda adeta ‘İnsan Kaynakları Avcılığı’ yapmaktadır. Bu durum, bir türlü önüne geçilemeyen ve yıllardır çözüm bekleyen, büyüme potansiyelimize zarar veren bir olgu. Bu göçü tersine çevirmek konusunda hepimizin üzerine büyük görevler düşüyor. Bu anlamda, insan kaynakları yönetimi anlayışımızı inovatif bir perspektifle yeniden düşünmemiz ve yapılandırmamız gerekiyor. Farklı beklentilerle gelen Z kuşağını da iyi anlamalıyız. Bu kuşağı sadece yargılamakla bir yere varamayız. Onlarla birlikte üretken bir çalışma hayatının nasıl kurgulanacağına daha fazla kafa yormalıyız. Özetle ifade edecek olursam: Yeni neslin beklentilerini ciddiye alarak buna göre dönüşmek hem hizmet sektörü hem de Avrupa’daki iş fırsatları karşısında sanayi istihdamının tercih edilirliğini artırmak için kaçınılmaz.”

 

Bahçıvan ayrıca kol gücünün yerini geçen yüzyıllarda nasıl makineler aldıysa önümüzdeki süreci de yapay zeka ve robotik teknolojinin köklü bir şekilde etkileyeceğini belirtti.