Reuters’in analizine göre RAKKA da işler karışık

Uluslararası haber ajansı IŞİD’in Suriye’de ‘başkent’ ilan ettiği Rakka’ya yapılması planlanan operasyonda YPG’nin rol üstlenmesine Türkiye’nin itiraz etmesinin ABD’yi zora soktuğunu yazdı. Analizde, “Erdoğan, Trump’ın seçilmesiyle yeni bir başlangıç için fırsat çıkacağını düşünmüştü. Ancak iki NATO müttefiki şu anda sanki bir ‘çarpışma’ya doğru yol alıyor” ifadesine yer verildi.

Reuters’in analizi şöyle:

ABD Başkanı Donald Trump, en önemli hedeflerinden birinin IŞİD’i yenmek olduğunu açıklamıştı. Pentagon da bu amaçla hazırladığı ve mücadelenin hızlandırılmasını öngören yeni planı geçen pazartesi günü yönetime sundu.

Suriye’nin Rakka kenti, Irak’ta Musul’la birlikte, IŞİD’in iki fiili başkentinden biri ve bu yıl bitmeden IŞİD’e nihai darbenin vurulması beklenen kent.

Musul’da IŞİD’e karşı ABD desteğinde bir harekat ekim ayından bu yana zaten sürüyor. Ne var ki Rakka’yı ele geçirebilecek birleşik bir kara gücü kurma süreci içinden çıkılmaz bir hal aldı. Suriye’de 2011 yılından bu yana ABD, Türkiye, Rusya, İran ve Arap ülkeleri bu çok taraflı iç savaşta farklı farklı yerel grupları destekledi.

NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip Türkiye, Rakka operasyonu için ABD’nin YPG’yi değil, eğitip bir yıldır IŞİD’e karşı sahaya sürdüğü Suriyeli muhalifleri (Özgür Suriye Ordusu-ÖSO) desteklemesinde ısrarlı.

Türkiye’nin desteklediği bu gücün yeterli sayıya ve eğitime sahip olduğundan emin olamayan ABD ise rahatsız. Bu durum Trump’ı, savaş alanında kesin ve hızlı zaferler kazanma arzusuyla Türkiye ile YPG arasında seçim yapmaya zorluyor.

Ankara’nın gözünde YPG, 1984 yılından beri Türkiye’de bölücü bir mücadele sürdüren PKK’nın Suriye uzantısı. PKK ABD’de ve Avrupa’da terör örgütü olarak kabul ediliyor.

Üst düzey bir Türk istihbarat yetkilisi, “Birliklerimiz, askerimizi vurup öldüren ve hepimizi öldürmeye çalışanlarla yan yana savaşmayacak” diye konuştu. Türk ve Amerikalı strateji uzmanlarının yaptıkları görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan istihbaratçı Reuters’e yaptığı açıklamada, “Bu mesaj Amerikalılara iletildi” dedi.

Bir ‘çarpışma’ya doğru…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan salı günü Türkiye’nin YPG ile bir ittifakı ‘kabul etmeyeceğini’ söyleyerek bu tutumu destekledi. Başbakan Binali Yıldırım da AKP milletvekillerine, ‘bir terörist grupla yan yana mücadele etme’nin söz konusu olmadığını belirtti.

Önceki ABD başkanı Barack Obama’yla gergin bir ilişki sürdürmüş Erdoğan, Trump’ın seçilmesiyle yeni bir başlangıç için fırsat çıkacağını düşünmüştü. Ancak iki NATO müttefiki şu anda sanki bir ‘çarpışma’ya doğru yol alıyor.

Amerikalı korgeneral Stephen Townsend ise salı günü Washington’un Rakka operasyonunda Kürtlere rol vereceğini söyledi.

Türk yetkililer, YPG ile PKK arasında inkar edilemeyecek bağlantılar olduğunu ve YPG’nin elde edeceği ilerlemenin Suriye’nin Rakka gibi nüfusunun çoğunluğu Arap bölgelerinde Kürt karşıtlığını körükleyeceği ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit edeceğini söylüyor.

Türkiye geçen yıl ağustos ayında ‘Fırat Kalkanı’ adını verdiği bir harekatla sayıları 3 bini bulan ÖSO gücünü destekleyerek Suriye’ye girdi.

Bu güç Fırat Nehri kıyısındaki Cerablus’u ele geçirdi ve IŞİD militanlarını sınırın 100 km ötesine kadar geriletti. Daha sonra güneydeki El Bab’a yönelen güçler üç ay süren bir mücadeleden sonra bu stratejik kenti IŞİD’in elinden aldı.

Türkiye’nin hedefi aynı zamanda YPG’nin Fırat’ın batısında ilerleyerek Suriye’nin kuzeyinde elde ettiği üç Kürt kantonunu birleştirmesini önlemek ve böylece Kuzey Irak’taki özerk Kürt bölgesi gibi bir bölgeyi kazanmasına engel olmak.

Ankara’nın Washington’a sunduğu planlardan biri 10 bin kişilik bir ÖSO gücünün YPG’nin elindeki Tel Abyad’dan güneye Rakka’ya doğru inmesi. Böylece YPG aldığı toprakların bir kısmından çekilecek ve birleşik iki Kürt kantonu birbirinden ayrılacak.

Washington henüz bu öneriler hakkındaki görüşünü belli etmedi.

Müzakerelere yakın bir Türk yetkili, “(Amerikalılara) Rakka için birden fazla alternatif olduğunu söyledik, itiraz etmediler. Bize ‘Sizin hassasiyetinizi anlıyoruz, biz de YPG’nin toprak kazanma emellerini desteklemiyoruz’ dediler” dedi.

Yetkili, Türkiye ve desteklediği ÖSO güçlerinin ‘El Bab’ı temizledikten sonra her an Rakka’yı da temizlemeye hazır olduklarını’ söyledi.

ABD’nin bir NATO müttefikinin düşmanıyla işbirliği yapmasına öfkeli bir başka Türk yetkili de, Washington’da bazılarının YPG’ye şimdiye kadar çok yatırım yapıldığını ve bu nedenle artık vazgeçilemeyeceği görüşünde olduğunu söyledi. Yetkiliye göre, askeri planlama henüz devam ediyor ve Amerikalı generaller “Türkiye’nin verdiği tüm bilgileri Washington’a götürdüler”.

Türkiye ‘Fırat Kalkanı’ operasyonunda görevli 30 bin Suriyeli isyancıdan başka 7 bin kişilik bir güç daha bulunduğunu, ayrıca ABD’nin desteklediği ve YPG’nin etkin olduğu Suriye Demokratik Güçleri’nden (SDF) gelecek Arap savaşçıların da bu güce katılabileceğini söylüyor.

Türk istihbarat yetkilisi, “(Amerikalılara) yeterli sayıda gücümüzün, Özgür Suriye Ordusu gücünün olduğunu söyledik. ‘Sizin generalleriniz de bunu gözleriyle görebilir’ dedik. Askeri açıdan gereken her şey somut olarak açıklandı. Sayıları, stratejiyi verdik, haritaları gösterdik.” dedi.

Olası bir çözüm yolu, Rakka’ya saldıracak YPG unsurlarının katılacağı gücün çok kısa sürede kentten çıkması ve kenti Türkiye’nin desteklediği çoğunluğu Arap muhalif güçlere teslim etmesi olabilir.

Amerikalı general Townsend, “Rakka’yı kurtaracak gücün yapısı bence o kadar önemli değil. Bence asıl önemli olan ve IŞİD‘den geri alındıktan sonra orada kalacak ve kenti yönetecek gücün kimlerden oluşacağı” dedi.

Rakka’nın 120 km kuzeybatısındaki Menbiç için yapılan benzer bir anlaşma çok kısa sürede bozulmuştu. YPG, geçen yıl ABD desteğiyle kentin IŞİD’den alınmasına yardımcı olmuştu. YPG’nin kentten çekileceği konusunda Türkiye’ye söz verilmişti.

Ancak Türkiye, YPG’nin Menbiç’ten çıkmadığını söylüyor. Kentin yerel yetkilileri, Türk birlikleri ve Suriyeli muhaliflerin çarşamba günü Kürtlerin elindeki bazı Menbiç köylerine karşı saldırıya geçtiklerini söyledi.

Türkler, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın baş destekçisi Rusya’yla giderek yumuşayan ilişkilerin, ABD ile savaş meydanında daha sıkı işbirliğine girme planları yüzünden zorlanabileceğinden de kaygılanıyor. El Bab çarpışmalarının bir noktasında ‘Fırat Kalkanı’ operasyonuna Ruslar hava desteği vermişti.

Türkiye ve Rusya’nın birlikte oluşturduğu hassas bir ateşkes anlaşması ve Suriye hükümeti ile muhalifler arasında yapılan müzakerelerden ABD dışlanmıştı.

Ancak bir Türk yetkili, Rusya’yla işbirliğinin stratejik bir tercihten çok ‘sahadaki gerçekler’in yansıması ve kısmen de Suriyeli muhaliflere ABD’nin yardım etmekten kaçınmasının sonucu olduğunu söyledi.

Yetkili, “Eğer Obama Suriye muhaliflerini psikolojik, siyasi ve askeri olarak yalnız bırakmasaydı, o zaman muhtemelen (Suriye’de) Rus varlığı olmayacaktı” dedi.(Haber ve resim Diken.com.tr den alınmıştır)