Erdoğan’dan sözde din adamlarına tepki !….

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Dünya Kadınlar Günü Programı’nda konuştu. Erdoğan son günlerde kendilerini ilahiyatçı olarak tanıtan bazı kişilerin yaptığı açıklamalar tepki göstererek, “Son günlerde bakıyorsunuz. Din adamı olarak ortaya çıkıp da ne yazık ki kadınla ilgili çok farklı açıklamalarda bulunup, dinimizde yeri olmayan bazı kendine göre içtihatta bulunan kişiler çıkıyor ortaya. Anlamak mümkün değil. Yani bunlar ya bu asırda yaşamıyorlar, çok farklı bir dünyada zamanda yaşıyorlar. Çünkü İslamın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasına:Sizlerin ve tüm kadınlarımızın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyorum, diyerek başladı.
Benim gözümde kadınlar insanlığın öğretmenidir, diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti.; Ve aile içinde kadının kimi zaman görünen, kimi zaman görünmeyen belirleyici rolü işte bu öğretmenlik vasfından geliyor. Kadınlarda zaten Allah vergisi güçlü bir sezgi var. Öğretmenlik yetenekleriyle birleştiğinde ortaya elleri ayakları öpülesi analar, ömür boyu sırtımızı yasladığımız eşlerimiz, gözümüzün nuru kızlarımız çıkıyor. Şu anda bizi ekranları başında izleyen tüm milletime sesleniyorum. Dünde söyledim. Buradan ayrıldığınızda dedim, muhakkak annelerinin ayaklarının altını öpün. Çünkü cennet annelerin ayakları altında.
Erdoğan son günlerde bazı din adamlarının verdikleri fetva! larla ilgili de şunları söyledi :DİN ADAMI DİYE ORTAYA ÇIKIP…”

Son günlerde bakıyorsunuz. Din adamı olarak ortaya çıkıp da ne yazık ki kadınla ilgili çok farklı açıklamalarda bulunup, dinimizde yeri olmayan bazı kendine göre içtihatta bulunan kişiler çıkıyor ortaya. Anlamak mümkün değil. Yani bunlar ya bu asırda yaşamıyorlar, çok farklı bir dünyada zamanda yaşıyorlar. Çünkü İslam’ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar. İslamın hükümlerinin güncellenmesi vardır. Siz İslam’ı 14 – 15 asır öncesi hükümleriyle kalkıp da bugün uygulayamazsınız. Böyle bir şey yok. Onun için de bugün İslam’ın uygulanması yer zaman koşullar her şeyiyle o da değişiyor. İslam’ın güzelliği burada zaten.

“RABBİM BİZİ TEFE KOYMASIN”

Şimdi bir çok hocaefendi beni tefe koyup çalacak. Rabbim bizi tefe koymasın. İstisnaları genelleştirmek, tarihin belirli bir döneminde toplumların özel şartlarına uygulamaları geleneksel davranışları taşımaya çalışmak meseleyi sulandırmaya yarar. Halbuki biz sorun görüyoruz ve çözmeye çalışıyoruz. Eksikler olabilir, yanlış da yapılmış olabilir. Bunların iyi niyetle ortaya konması halinde derhal düzeltilmesi mümkündür.

“POPÜLER OLMAK İÇİN SÖYLENEN SÖZLERİ ASLA KABUL ETMEYİZ”

Fakat sırf, var ya ‘reklamın iyisi kötüsü olmaz’ bu mantıklı popüler olmak için söylenen sözleri biz asla kabul edemeyiz. Hele hele bu tartışmayı dinimizin kavramlarıyla yürütmek sadece kadınlara değil, inanın inancımıza da dinimize de haksızlıktır. Tıpkı diğer alanlarda olduğu gibi dini hususların tartışılmasında da seviyeler vardır. Kuran’a sünnete kıyasa vakıf olmayan insanlara istisnai bir takım uygulamaları anlatmaya kalktığımızda züccaciye dükkanına giren fil misali bir sürü başka şeyi kırıp dökmek kaçınılmaz hale geliyor.

Ya bırak bu işleri. Aslolan nedir? Bizim mukaddes kitabımız kurandır. Kuran’a ters değilse mesele bitmiştir.

“HOCALARIMIZ NE İŞ YAPIYOR”

Geçenlerde Diyanetten sorumlu olan başbakan yardımcıma da söyledim. Bizim diyanet teşkilatımızın din işleri yüksek kurulu var. Çok çok vasıflı bütün ilim dallarında yetki sahibi olan hocalarımız var. Tefsirde fıkıhta bir çok. Hocalarımız ne iş yapıyorlar? Niye sessiz kalıyorlar? Sessiz kalıp bu alanı niçin bu adamlara kaptırıyorlar? FETÖ olayı da böyle oldu. FETÖ konusu da böyle oldu. Söyledik söyledik, sonunda bir şura yaptırdık. E şimdi tabi asıl konuşması gereken konuşmayınca meydan kime kaldı? FETÖ’ye kaldı. FETÖ’nün arkasından gelen maalesef tiplere kaldı. Onların da zaten vasıfları ortada. FETÖ’nün kalitesi ortada. Arkasından gidenler ona tabii olduklarına göre onlar onlardan daha da geri.