19 EYLÜL “GAZİLER GÜNÜ” GAZİLER’DEN GAZİ MUSTAFA KEMAL’E

9 EYLÜL “GAZİLER GÜNÜ”
GAZİLER’DEN GAZİ MUSTAFA KEMAL’E

YAHYA AKSOY

“Gaziler, yaşayan anıtlardır.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk
“işbu madalya sahibine(gaziye) devlet memurları,askerler ve bütün zabıta vesaire tarafından özel hörmet ve saygıda bulunulacaktır.”İMK-20 Kasım 1920-Mad:10
“…Dalgalan şanlı Bayrağım,nazım sana,/Nice koçyiğitler kurban ettik vatana,/Ta ezelden söz vermiştik,Gazi Atam’a;/Asırlardan beri hem gelecek hem maziyiz biz,/Yavru vatan Kıbrıs’ta savaşan gaziyiz biz.” Mustafa Ali Taş-Vatan İçin Gaziyiz Biz şiirinden…
Türkiye Muharip Gaziler Derneği yıllardır yaptığı anlamlı çalışmaları,kalıcı uygulamaları, belgelere dayalı yayınları ve 19 Eylül Gaziler Günü etkinlikleri ile gazilerimizin manevi hatıralarını yaşatmakta ve bu konuda yazılmış eserler ve çekilmiş belgeseller de ulusal bilince katkılar sağlamaktadır.
31 Ekim 2016 itibariyle hayatta kalan gazi sayısı; Kore gazisi 2915,Kıbrıs gazisi 28.699,dul kalan eş sayısı 13.696 ‘dır. Sosyal, ekonomik ve diğer tüm alanlarda yaşanan şartlar karşısında , bunların şeref aylığı, ücretsiz seyahatleri ve diğer sosyal hakları her zaman en üst düzeyde olmalıdır.Gaziler başımızın tacıdır.
Kurtuluş Savaşımızda. Kore Savaşında, Kıbrıs’ta gazi olan kahramanların anıları halkımız arasında saygı,hürmet ve heyecanla karşılanmakta ve özellikle genç nesil üzerinde kalıcı duygular yaratmaktadır.
“Bir yiğit tanırım,askerde erdi,/Bu vatan bizim deyip,cepheye geldi./Ulaşan mermilere göğsünü gerdi;Allah Allah diye coştu Mehmedim,/Cepheden cepheye koştu Mehmedim!…/Vatan dedi, Bayrak dedi,şan dedi,/Uğruna kurban olsun bu can dedi./Düşmana ben vuracağım gem dedi,/Allah Allah diye coştu Mehmedim,/Cepheden cepheye koştu Mehmedim!…/Helallik aldık ana-babadan,yola çıkarken,/İzmir’den Yunan’ı denize dökerken;/Beşparmak’a Bayrak diktik,şafak sökerken./Takdı da süngüyü coştu Mehmedim!…/Nice canlar kurban ettik biz bu savaşta,/Kadın-erkek,genç-ihtiyar öldük her yaşta./Vurulmuş Mehmedim,kan sızıyor hilal kaşta;/Allah Allah deyip, coştu Mehmedim,/Cephheden cepheye koştu Mehmedim!…/Dalgalan şanlı Bayrağım,nazım sana,/Nice koç yiğitler kurban ettik vatana,/Ta ezelden söz vermiştik,Gazi Atam’a;/Asırlardan beri hem gelecek hem maziyiz biz,/Yavru vatan Kıbrıs’ta savaşan gaziyiz biz!…” Mustafa Ali Taş –Kıbrıs Gazisi,Akşehir-Konya
Türk dostu İngiliz Harry Blackley tarafından ,Kore Savaşı’nda kahramanlık öyküsü yazan Türk askerleri anısına yazılan “Korean Rose-Kore Gülü” romanı,Avustralyalı hemşire Rose ile Kemal isimli bir Türk subayının karşılıklı sevgilerini dile getirmektedir.Savaşlar acılara sahne oldukları kadar sevgilere de vesile olmaktadır.
Kıbrıs gazilerinden E.Albay Mustafa Başel’in bir anısı “GAZİLER” dergisinde yer aldı:
“…Türkiye’nin dört bir tarafından gelen 60’lık delikanlılarla Bolu 2.Komando tugayı Kışlasında öyle bir dostluk buluşması yaşandı ki… Bir kaderi paylaşmak adına karşılıklı en değerli varlıklarının emanet edildiği, en güzel sırların kapısının aralandığı ,canlarını birbirinin yolunda hiç düşünmeden harcayabilecekleri dostlardı bunlar…Onlar sadece bir kaderi paylaşmakla kalmamış,o kaderle bir tarihin destansı güzellikte tecelli etmesini de sağlamışlardı. Onlar Yüce Türk Ulusunu yaşatırken Kıbrıslı soydaşlarımıza özgürlük getirmenin mutluluğunu ve yavru vatan Kıbrıs’ın sınırlarının çizilmesinin onurunu paylaşmışlardı…Onlar benim askerlerimdi!…”
Kurtuluş Savaşı yıllarında,1 Temmuz 1920’de Ankara- Cebeci’de ,Abidin Paşa Köşkü çevresindeki barakalarda ” Sınıf-ı Muhtelif Zabit Namzetleri Talimgahı açıldı. Eğiitim ve öğretim süresi bir yıl idi ve üç devreye ayrılmıştı. 1 Nisan 1923’te Harp Okulu’na dönüştürüldü. Mustafa Kemal paşa, barakalardaki harbiyelilere şu tarihi konuşma ile seslendi:
“Çocuklarım,bu talimgâha henüz harbiye diyemiyoruz…Çünkü çok eksiğimiz var…Ama ben sizlere,hakkınız olan adınızla hitap edeceğim…Harbiyeliler!…Savaş ve yenilgi acıları içinde büyüdünüz… İşgal altındaki okullarınızdan,evlerinizden kaçtınız… Milletimizin kurtuluş mücadelesine katılmak için bin bir zorluk içinde Ankara’ya geldiniz…Bunca yorucu bir eğitimden geçtiniz…Ne çocukluğunuzu bildiniz,ne geçmişinizi yaşadınız…Bir kaç gün sonra da çok sert bir savaşa katılacak,gerekirse canınızı feda edeceksiniz…Biliniz ki gelecek nesiller bu fedakârlıklar sayesinde , medeni almede,eşit haklara sahip ,bağımsız bir milletin, fikri hür,irfanı hür, vicdanı hür çocukları olarak yaşayacaklardır.Size söz veriyorum!…”
Talimgâh, 42 kişilik ilk mezunlarını Ekim 1920’de verdi.Öğrenciler asteğmen olarak mezun oldular.Diplomalarını Mustafa Kemal Paşa ve Fevzi Paşa’nın ellerinden aldılar.Talimgâhta yetişen 100 kadar subay da teğmen rütbesiyle orduya katılmıştı. Şehit ve gazi olarak tarihin altın sayfalarında yerlerini aldılar…
1992 yılında Tarihi İpek Yolu araştırmaları için gittiğimiz ÇHC Uygur Özerk Bölgesi- Doğu Türkistan Urumçi kentinde karşılaştığımız emekli öğretmen Rüveydullah Hemdullah, Türkçe bildiği için Kore’de esir düşen Türklerin kampında görevlendirildiğini ifade ederek kampta kalan askerlerin isimlerini,doğum yerlerini,Nazım Hikmet’in, Birleşmiş Milletler Heyeti ile kampa geldiğini on kişiyi kurtarıp Pekin’e götürdüğünü ve kampla ilgili anılarını anlatmıştı…
19 Eylül “Gaziler Günü”de tüm gazilerimiz ve yakınları ile birlikte halkımız, gönül birliği içinde Anıtkabir’de Gazi Mustafa Kemal’in manevi huzurlarında ve kentlerimizdeki anıtlarında buluşmaktalar.
Vatanın bağımsızlığı ve milletin özgürlüğü uğruna milli mücadeleyi başlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ,aramızdan ayrılan gazilerimizi ve canlarını vatan uğrunda veren aziz şahitlerimizi rahmetle,minnet ve şükran duygularımızla anıyor ve vatan için unutulmaz kahramanlıklar gösteren “YAŞAYAN ANITLAR ” olan gazilerimizi saygı ve minnetle selamlıyoruz.