Kurban paylaşma ve yardımlaşma demektir

-MALİ İBADETLE SEVABA AÇILAN PENCEREMİZ KURBAN BAYRAMIMIZ-
Nevzat AKSOY
         Değerli okuyucularımız
Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve
dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin
gerçekleşmesine katkıda bulunur. Kurban bay-
ramını idrak edeceğimiz bu günlerde, biz müs-
lümanlar olarak içimizdeki coşku ve sevinci
canlı tutarak bir bir bayrama, kavuşmanın ve
milli birlik, kardeşlik yardımlaşma ve dayanış-
ma ruhuna, topyekün şarj olarak inşallah in-
san ve insanlık üzerindeki ölü toprağı bir nevi
atarak, hayırlara vesile olacak hem dinen,
hemde ferdi olarak Cenab’ı Allah’ın rızasına in-
şallah hepbirlikte mazhar olabilme şerefine
nail olacağız.
      Değerli okuyucularımız günümüzde insan-
lar arasındaki diyaloğun, ziyaretlerin, akraba
ve komşuluk münasebetlerin gittikçe yok ol-
maya, bir soğukluğun insanları kuşattığı bir
zamanı ne yazık ki hep birlikte yaşıyoruz.Bu
insanları dalga dalga saran bu soğukluğun, a-
deta bir can kurtaranı ve insanları birlik ve be-
raberlikte kaynaştırıcı ve içimizdeki kararan
ve katılaşmış kalplerimize tazyikli su serpip, bizi
tekrar vicdan ve merhametimizle buluşturacak
 bir bayramla inşallah şerefleneceğiz.Tabiki
mali  bir ibadet olan Kurban bayramı zengin
olan insanlarımızı, bulunduğu ortamlarda onun
 bu rolünü daha belirgin biçimde görmek
mümkündür. Zengine malını Allah’ın rızâsı,
yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma yolunda
harcama zevk ve alışkanlığını verir, onu cimrilik
 hastalığından, dünya malına tutkunluktan
kurtarır. Fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla
Allah’a şükretmesine, dünya nimetinin
yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık
ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına ve
kendini toplumunun bir üyesi olarak
hissetmesine vesile olur.İşte bu bizleri Cenabı
Allah’ın sonsuz mağfiret ve sevabına yaklaştı-
cak, bu kutlu mübarek günlerde, insan olarak,
bir mümin olarak, Cenab’ı Allah’ın insanlara
bağş ettiği bu bayramlarımızı, hakkıyla idrak
etmenin, ve edebilmenin çabası ve gayesinde
olalım.Hayat pahalılığının, enflasyonun, işsizli-
ğin hat safhada olduğu bir dönemde, geçim
savaşı, veren insanlarımızı hatırlamak, mali ve
ekonomik durumu iyi olan insanlarımıza burda
bir nevi bir sevap kapısı açılmaktadır.Belki yıl
içinde bir kez bile eti sofrasında bulamıyan in-
sanlarımıza bir nebzede olsa etle buluşturmak,
sorun ve sıkıntılarına katkıda bulunmak, bir
müminin sanırım cennet kapısını kendisine aç-
ması gibidir.
       Mal Allahın, mülk Allahın, bu can ve be-
dende emanet olarak bize verilmiş.Demek ki
bizim bu dünyada bize ait birşeyimiz yok.Ma-
demki Cenab’ı Allah bize bu dünyada mal,
mülk ve zenginlik vermişse, neden bu mal ve
ve mülkte cimrilik eder, ebedi dünyanın biletini
yapacağımız yardım ve iyiliklerle almayalım.Bir
mümin olarak tüm zenginlerimize seslenmek
istiyorum. Bu aşağıdaki hadiseye bakıp tefek-
küre davet ediyoruz.
Hz. Ömer (ra), sessizce, dinlenmekte olduğu
odaya girer. Bir an çevresine göz gezdirir
. Odasının bir yanında işlenmiş bir deri, bir
diğer köşesinde de, içinde birkaç avuç arpa
bulunan küçük bir torba vardı. İşte Allah
Resûlü’nün odasında bulunan eşyalar bundan
ibaretti.
Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz.
Ömer’in (ra) hıçkırıkları Allah Resûlü’nü
uyandırır. Kalkınca hasırın vücudunda iz
yaptığını, kan oturduğunu gören Hz. Ömer (ra)
ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar.
Peygamber Efendimiz (sav) hayretle sorar:
“Ey Hattab oğlu! Niçin ağlıyorsun?”
“Ey Allah’ın Elçisi! İranlılar imparatorlarını
saraylarda yaşatırken, Bizanslılar Kayserlerini
lüks ve ihtişama boğmuşken sen ki Allah’ın
Elçisisin… İzin versen de, biz de seni…”
Maksat anlaşılmıştır, Allah’ın Elçisi (asm),
gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir
tebessüm, tatlı bir el işareti ile keser ve “Bu
dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan
ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat
odur. Keşke bilmiş olsalardı ” (Ankebut, 29/64)
ayetini okuduktan sonra ekler:
“İstemez misin ey Ömer? Dünya onların olsun,
ahiret te bizim!..”
        Kutlu Peygamberimizin yukarıdaki anlatı-
lan ayet ve sözlerine şahit oldunuz.Cennetin
de, cehennemin de kapısı bu dünyadan geçer.
Dünyamızı verip, ahiretimizi kazanacak kullar
olmayı murad ederken, Türk İslam alemine
huzurlu, bereketli ve barış dolu bir bayram
dilerim. Kurban Bayramınız mübarek olsun.
Saygı ve sevgilerimle.
Nevzat AKSOY