TARİHTEN DERS ALMAK

-TARİHE NAZARAN AYNI HATALARA DÜŞMEK-
Nevzat  AKSOY
Değerli okuyucularımız,
Tarih bir milletin,  ve devletin, geçmişten gü-
nümüze cereyan eden olayların,  siyasal, top-
lumsal, ekonomik, dış diplomasi, yönetim, hu-
kuk,alanlarındaki, bir ülkenin ve milletin geç-
mişten günümüze bir aynası, bir köprüsü, kı-
sacası eskiden yapılan hata ve olayların, çağı-
mız dünyasındaki yolunu ve iskametini kaybet-
miş, insanlık ve medeniyetlere yolunu bulma-
ları için, düşünen, ve bir ders çıkartmak iste-
yen toplumlara bir pusuladır.
       Peki   geçmişte yaşanmış olay ve olguların
aynasına sahip insanlık ve medeniyet neden
aynı hatalara saplanıp kalır?Bu soruya ceva-
ben Osmanlı imparatorluğunun dağılma ve yı-
kılma neden ve sonuçlarına bakarak, günü-
müzde bizim ülkemiz adına attığımız ve ataca-
ğımız adımlara bir muhakeme yapalım.
     Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü kolay
olmamış, Osmanlı Devletinin gerilemesi ve
yıkılışı birçok iç ve dış nedenin bir araya
gelmesiyle uzun bir sürecin sonunda
gerçekleşmiştir. 17. Yüzyılın sonlarında
başlayan gerileme dönemi, 19. Yüzyıla
gelindiğinde artık bir çöküş dönemine
dönüşmüş ve Osmanlı Devleti, kendi
bağımsızlığını dahi koruyamayacak bir devlet
haline gelmiştir. Nitekim bu durumun bir
 sonucu olarak, Rus Çarı I. Nikola’nın 1853
yılında ülkesindeki İngiliz elçisine Osmanlı
Devletini tanımlamak için kullandığı “Hasta
Adam” tabiri, Osmanlı Devletinin bu dönemde
düştüğü durumu özetlemesi açısından
oldukça önemli bir örnektir.
    Yeniçağların yarattığı gümüş enflasyonu,
denizaşırı ticaret gemicilik ve ateşli silahlar
 teknolojisindeki gelişmeler, Osmanlı
toplumsal siyasal düzenini sarsan olaylardır.
Kısaca özetlersek Osmanlı Devletinin Yıkılışı
sebeblerini söyle özetleye biliriz..
A.İÇ SEBEPLER
a.Devlet idaresinin bozulması
b.Osmanlı toprak sisteminin bozulması
c.Yeniçeri ocağının bozulması
d.Medrese ve eğitim sisteminin bozulması
e.Adliye mekanizmasının çöküşü
f.Kapitülasyonlar
g.Osmanlının batı gelişmelerine yetersizliği
h.Toplum yapısı ve gayrimüslimler
DIŞ SEBEBLER
a.Osmanlı devletinin jeopolitik konumu
b.Şark meselesi
c.Büyük devletlerin Osmanlı üzerindeki
emelleri
SONUÇ
Sonuç olarak Osmanlı Devleti, Batıdaki
devletlerin dönüşümü ve üstünlüğü karşısında
yetersiz kalmış,
Ulus-devletler ve milliyetçilik çağında
çokuluslu bir imparatorluk olması,
Sanayileşme çağında tarım ekonomisini
sürdürmeye çalışması ve
Modernleşme çağında geleneksel olan tasfiye
 edememesi nedeniyle dağılmış ve yıkılmıştır.
        Tarihin günümüze  adeta ülkelerin ve top-
lumların yönetim ve toplumsal anlamda yanlışa
ve hatalara bir reçete mahiyetindeki cereyan
eden olayların neden ve sonuç aşamalarına
bakarak, bir doğru gidişat kulvarında bir bilgi
arz ederek, ikaz ve uyarı cetvelini önümüze
sermektedir.Günümüz yönetimindeki iç sorun-
larda, sağlam ve işlenir bir yönetimin hakkani-
yetli bir kadro ve işin ehli bir potansiyelle yol
alması gerektiğini, gönül hatır, meselesini yö-
netme aşamasına kurban etmeyerek liyakatli
bir yönetimle yola devam etmesi gerekir.
Bir zamanların Türkiye’nin tarımda dünyanın
7. tarım ülkesi iken, şimdi bu sıralama ve po-
tansiyeli yakalama reformlarına, biran önce
yer vererek, tarımda özlenen ve beklenen tab-
luya biran önce kavuşmak.Ordumuzun bugü-
nün çağında, dünyayla  entegre modernizas-
yonundan geri kalmamak, yeni inovasyon ve
icatlarla gelişim ve dönüşümlere yoğun bir
faaliyet harcanmalıdır.
           Dini ve eğitim ve öğretimde büyük has-
sasyetler gösterilmeli,  çağdaş ve milli bir ül-
kenin ilerleme sürecinde dini siyasete alet et-
meyerek, kendi doğal ortamında insanlığa,
maneviyatın geliştirilmesi, ve güçlü bir dinin
birleştirici ve kaynaştırıcı, yapısına güç katıl-
ması gerekirBir ülkenin Hz Ömer’in sözüyle
ben minareyi yıkarım, ama adaleti yıkmam
sözüyle bugün ülkenin çoğunluk olarak ağız-
larda peleseng olmuş, adalete güven ivme
kaybettiği, bu güvenin tesisi için devlet her
türlü engel ve sorunları kaldırarak, kesinlikle
siyasi otorite baskısını kaldırıp, bağımsız bir
yargının işleyişine her türlü yolu ve imkanını
biran önce sağlamalıdır.Türkiyenin 2002 den
bu yana dış borçlar 129.6 milyar dolardan
421.8 milyar dolara yükselmiş.İç borçlar 91
milyar dolardan 137.8 milyar dolara çıkmış.
Bunların yükselmesine neden olan olaylara
bakarak, bunların aşağılara çekilmesi için ihti-
yatlı bir çalışmanın içine gidilip, dengeli bir e-
konomi siyaset tedbirini  kararlılıkla sürdürme-
lidir.Dünyada cereyan eden gelişme ve yenilik-
lere yabancı kalınmaması ve muassır medeni-
yet seviyesine ulaşıncaya kadar, azim ve ka-
rarlılıkla çalışılmalıdır.Ülke içinde hiçbir, kamp-
laşma ve ötekileştirmeye mahal vermeyecek
bir politikayla, 84 milyon insanımızı eşit bir
şekilde kucaklayacı ve birleştirici, bir yönetimi
elden bırakmamalıdır.
       Tarih bizlere hata ve yanlışa düşmemek
adına bir reçete mahiyetinde geçmişten günü-
müze, bir ayna sunmuştur.Yönetim ve devlet-
lerin, istikrarlı ve sürdürülebilir bir devamlılığa
sahip olabilmesi, bu adeta tarihi miras dene-
yimlerinden dersler çıkartarak ülkenin gidişatı-
nı  dalgalı ve tuzaklı yollardan  çıkartıp; güven-
li limanlara dümen çevirerek, ilerleyen yoluna
devam etmesini sağlayacaktır.
       Tarih tüm açıklayıcılığı ile yönetimlere ade-
ta yanlışa ve hataya düşmemesi adına dikkat
mesajını veriyor.Yönetimdeki tebaa  tarihin
neden sonuç ilişkilerinden bir ders çıkartarak,
hatalara düşmemeyi umut ediyoruz.
Saygı ve sevgilerimle