Memura topu sözleşme aldatmacası !

7’NCİ TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİNDE ÜZERİNDE UZLAŞILAN MADDELERLE İLGİLİ

BİRLEŞİK KAMU-İŞ RAPORU:

YENİ KAZANIM YOK TEKRAR VAR ŞEFFAFLIK YOK ALDATMACA VAR!

Kamuoyuna yansıyan bilgilerden, göre 7’nci dönem toplu sözleşme görüşmelerinde sadece ücret zamlarıyla ilgili maddelerde uzlaşma sağlanamadığı anlaşılıyor.

Memur-Sen Genel Başkanı, “Hizmet kollarında 291, kamu görevlilerinin geneline ilişkin de 50 olmak üzere toplam 341 kazanım sağladıklarını” açıkladı.

Hizmet işkollarına ilişkin kazanımların neler olduğuna ilişkin yeni bir bilgi yok ancak “kamu görevlilerinin geneline ilişkin 50 kazanım”ın ne olduğuna ilişkin bir tutanak metni haber sitelerinde yer aldı.

Memur Sen Genel Başkanı, genele ilişkin ve hizmet işkollarına ilişkin toplu sözleşmelerdeki madde sayısını “kazanım olarak” açıklıyor ve tamamı bu toplu sözleşme masasında kazanılmış hak gibi gösteriyor. Oysa tamamına yakını zaten eski toplu sözleşmelerde yer alıyordu ve üzerinde masada konuşma yapıldığını bile tahmin etmiyoruz.

6’ncı dönem toplu sözle kapsamında 11 hizmet koluyla yapılan 11 sözleşmede toplam 270 madde bulunuyordu. Anlaşılıyor ki bu masada 21 madde daha eklenmiş. Eklenen 21 maddenin neleri içerdiği şimdilik bilinmiyor.

YENİ KAZANIM YOK TEKRAR VAR ŞEFFAFLIK YOK ALDATMACA VAR!
Emek körü siyasal iktidar ve büyümesini ona borçlu olan sarı sendikaların yürütmekte olduğu kamu
çalışanlarına yönelik toplu sözleşme süreci, her iki yılda bir aynı senaryo ile ilerlemektedir.
Önceki yıllardaki toplu sözleşme görüşmelerinin benzeri 7.dönem için yapılan toplu sözleşme
görüşmelerinde de sergilenmiştir.
İktidar, masadaki sarı sendikanın varlığından da güç alarak, memur ve memur emeklisine 2024 yılı için
%15+10, 2025 yılı için ise %6+5 zam vermiştir. Hükümet ilk teklifi ile ikinci teklifi arasında sadece yüzde
2’lik bir oynama yapmıştır.
Toplu sözleşme masasında parasal taleplerinin hiç birini kabul ettiremeyen Memur Sen, iktidarın verdiği
yüzde 15’lik zammı yüksek enflasyon kılıfına sararak kamu çalışanlarına ve emeklilerine yüzde 46,81 gibi
yutturmaya çalışmaktadır.
Masaya üç ayda bir zam ve üç ayda bir enflasyon farkı talebiyle oturup hiçbir talebini kabul ettiremeyen
Memur Sen’in “övündüğü” yüzde 46,81’lik zammın sadece 15 puanlık kısmı toplu sözleşmeyle alındı. Geri
kalan 28 puanlık kısım ise daha ilk iki ayda yüzde 20’ye yaklaşan bu yılın ikinci yarısına ilişkin enflasyon
farkından oluşuyor. Yani bu yılın ikinci yarısındaki toplam enflasyonun yüzde 34 olacağı tahminine
dayanmaktadır.
Temmuzda enflasyon farkından ayrı olarak kamu çalışanlarına yüzde 6 oranında zam yapıldı. Daha ilk
ayda yani temmuz ayında yüzde 9,5 enflasyon yaşandı. Enflasyon ağustosta yüzde 9 oldu. İlk iki ayın toplamı
yüzde 20’ye yaklaştı. Çalışanların, yüzde 14’e yakın enflasyon farkı alacağı şuanda oluştu. Bu farkı almak için
de ocak ayını bekleyecekler.
Memur Sen, ücretlilerin en büyük düşmanı olan enflasyonu bir toplu sözleşme kazanımı gibi sunma
zavallılığına düşmüştür. Böyle bir sendikal anlayışın kamu çalışanlarının haklarını savunamadığını çok net
görüyoruz.
Toplu sözleşme masasına en düşük memur maaşı söz verildiği gibi 22 bin lira değil 20 bin 352 lira oldu
diyerek 1.648 liralık farkın ödenmesini isteyerek masaya oturan ve bu isteğini kabul ettiremeyen Memur-Sen
şimdi utanmadan en düşük memur maaşı 22 bin liraymış gibi hesap yapmaktadır.
Gerçek enflasyonun kat kat altında, Hazine Bakanlığı’ndan sonra para politikaları konusunda en yetkili
merci olan Merkez Bankası’nın resmi enflasyon tahminlerinden bile düşük olan bir zam verilmiştir. Bu zam da
yapısı gereği emekçinin hakkını gözetmeyen ve antidemokratik yapısı ile Kamu Görevlileri Hakem Kurulu
tarafından karara bağlanmıştır.
Toplu Sözleşme sürecinde yaşanan rezaletler bununla da sınırlı değildir. Görüşmeler sürerken sarı
sendika başkanının ‘ziyaret’ adı altında hükümet yetkilileriyle ‘özel’ toplantılar yapması, TİS masasındaki
konuşulanların tam ve şeffaf biçimde aktarılmaması, hatta uzlaştığı söylenen maddelere ilişkin dahi açık bir
bilgilendirme yapılmaması, sürecin hem ne kadar antidemokratik hem de ne kadar usulüne aykırı ilerlediğini
göstermiştir.