Hangi taşı kaldırsan altından FETÖ çıkıyor

90’larda Organize Suçlar Şube Müdürlüğü yapan Adil Serdar Saçan, Türkiye’nin yakın geçmişte işlenen birçok cinayetinde ‘FETÖ’ bağlantısı olduğunu iddia etti: “Hrant Dink, Necip Hablemitoğlu ve Üzeyir Garih cinayetleri, Danıştay baskını en net örnekler… Bu dosyalar yeniden açılmalı.”

Sözcü’den Özlem Gürses’e konuşan Saçan, Alarko Holding’in başkanlarından Üzeyir Garih’in 2001’deki ölümünün arkasında Fethullah Gülen Cemaati’nin olduğunu iddia etti.

İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’nü kuran, birçok operasyona imza atan, ardından hakkındaki çeşitli suçlamalar nedeniyle meslekten ihraç edilen Saçan, o dönem yaşadıklarını şöyle anlattı: “Olay yerinde bulunan bir kadının araştırmasını yaparken, dosya resmi yazıyla bizim şubemizden alındı. Olayda kriminal çalışmayı birlikte yürüttüğümüz dönemin Kriminal’den Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Samet Doğan daha sonra bir trafik kazasına kurban gitti. Çok şüpheli bir kazaydı. Cinayeti Yener Yermez isimli bir garibanın üzerine yıkıp aradan sıyrıldılar. O dönemde Emniyet’te bu olaya bakanların büyük çoğunluğu F tipi örgüt (FETÖ) mensubuydu. Bu cinayetin mutlaka yeniden ele alınması gerekir.”

Cemaat bünyesinde suikastlar yapabilecek, yetişmiş çok sayıda eleman olduğunu belirten Saçan, sözlerine şöyle devam etti: “F Tipi Örgüt bazı grupları veya kişileri örgütleyerek, ‘devlet adına’ diyerek kendi çıkarları için eyleme sürüklemiştir. Bunun en net örnekleri Dink, Danıştay cinayetleri ve Zirve Yayınevi katliamıdır. Hablemitoğlu ve Garih cinayetleri de bu kapsamda değerlendirilebilir. Taşeron kullanmanın yanısıra kendi bünyelerinde de elemanlar olduğunu düşünüyorum. Her gece kanal kanal gezen ‘itirafçılar’ ciddilerse bu timleri deşifre ederler. Etmeliler…”