ÜZÜM BAĞLARI

ÜZÜM BAĞLARI

YAHYA AKSOY

“Bağda izin olsun,üzüm yemeye yüzün olsun” sözü unutuldu.Çünkü bağcılık
kalmadı.İhmal edildi, unutuldu ve o güzelim bağ çubukları kurudular.Dalları mevsiminde
budanmadı, çubuk tabanları-gözleri mevsimine göre kapatılıp açılmadı. Asmalar artık
bahçe girişlerinde dal-kol atmaz oldular…
Toprağıyla, havasıyla, suyuyla,nehirleri, gölleri, denizleriyle ünlü güzelim Anadolu nasıl
oluyor da el- güne muhtaç yaşamak zorunda kalıyor?
Köylerin yakınlarında, güneş ve yağış alan yamaçlarda,tarlalarda ve kıraçlarda meydana
getirilen bağlar boş duruyorlar artık.”Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur” sözü gerçek
oldu. Bağcılık,ülkemizin en önemli bir gelir ve gıda kaynağı idi…
Tarım ve hayvancılıkla geçinen kırsal kesim insanlarımız,üretip,satamaz ve geçinemez
oldular. Neden bu hale geldiler? Toprak ihmal edilirse toplum gıasını alamaz, her
bakımdan güçsüz kalır, zayıf düşer ve ulusal güç kaybı ortaya çıkar.
Geçtiğimiz günlerde bir gazetede şu haber yer almaktaydı:
“Saruhanlı’da Hüseyin Akdemir’in üzüm bağına yeni diktiği 800 asma çubuğundan 603’ü
köklerinden,direklerinden,50’si de yıkılarak zarar verildi”…Zararın 15 bin lira olduğunu
söyleyen Akdemir,” Çocuğum gibi baktığım bağımın son halini görünce gözyaşlarımı
tutamayıp ağladım. Her bir karışında emeğim,alın terim, vardı.Bunun adı vicdansızlık. Tek
isteğim bunu yapanın yakalanıp cezasını çektiğini görmek.”
Bir yanda üzüm bağları kuruyor, bir yanda da bin bir emekle, hevesle, iştahla, alın teriyle
ve umutla yeni dikilen bağ çubukları sökülüyor. Bu nasıl insanlık ?
Bu vatandaşlarımıza devlet tarafından mutlaka el uzatılmalı,sorunları çözülmelidir…