HIDIRELLEZ

HIDIRELLEZ

YAHYA AKSOY

UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’nde yer alan Hıdırellez
kutlamaları,Türk dünyasında kutlanan geleneksel bayramlardan biridir.

Hıdırellez ya da Hıdrellez Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır
günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak
kutlanmaktadır.

Hızır ve İlyâs isimlerinin halk ağzında aldığı şekilden ibaret olan hıdrellez, kökü İslâm öncesi eski Orta
Asya, Ortadoğu ve Anadolu yaz bayramlarına dayanan, Hızır yahut Hızır ve İlyâs kavramları etrafında
dinî bir muhtevaya bürünmüş halk bayramının adıdır.

Bayramlar,toplumun bütün fertleri tarafından benimsen ve insanlar arasında saygı, sevgi, hoşgörü ve
paylaşma kültürünün yayılmasına vesile olan kültür etkinliğidir.

Baharın gelmesi ile ilgili inançların ve geleneklerin uygulama alanına konulduğu HIDIRELLEZ Bayramı,
hızır inancı ile ilgilidir. Kışın yaşanan sıkıntılar ve güçlerden sonra doğada meydana gelen yenilenme
insanlarda da aynı duyguları yaratmaktadır.

Ağaçların yeşermesi, bitkilerin çiçek açmaları, hayvanların kuzulamaları ve kuzuların mertlemesi için
tabiatın canlanması ile yeni bir hayat başlamaktadır.Bütün bunlara can verecek olan sıcaklıktır.

Havaların ısınması ve suların toprağı sulaması ile başlayan canlılığı besleyecek olan sıcaklığı-ateşi
temsil eden HIZIR ile suyu temsil eden İLYAS’ın bir araya gelmeleri esastır. Bu bir araya gelme, bereketin
artması demektir. Tarih boyunca Türk tefekküründe yer etmiş olan bu inanç, geçmişten günümüze
gelmekte ve geleceğe akıp gitmektedir.

“Hızır nebî’yi karşılama” törenlerinde, Azerbaycan’da yöresel şive ile söylenen maniler,hıdırellez inancını
çok anlamlı bir şekilde yansıtmakta:

“Hızır,hızır hız getir/ Var dereden od getir/Men,Hızır’ın neyiyem/Birce bele tay’ıyem/Ayağının
nalıyam/Başının torbasıyım./Hızır’a Hızır deyirler/Hızır’a çırağ koyurlar/Hızır’a pay yığmaya/Biz gelmişik
hayınan/Hızır battı balçığa/Çıkarttırlar haraynan/Hızır-Nebi,Hızır-İlyas/Bitti çiçek oldu yaz…”

Anadolu’da, Hıdır/Hızır Nebî günü genellikle Zemheri’nin 27 ‘si ile Şubat/Gücük ayının 3’üne kadar olan
günler arasında kabul edilir. Türkiye’nin değişik yörelerinde Hıdırellez inancı ile ilgili gelenekler
bulunmakta. Hıdırellez günü genellikle 6 Mayıs’ta kutlanmaktadır.Halk bugünü yaz mevsimi başlangıcı
saymaktadır.

Türk kültüründe bahar bayramı geleneği ile doğrudan ilgisi bulunan hıdırellez, destanlarda, efsanelerde,
halk sözlerinde, manilerde ve gelenekte yerini almıştır.

“Kul daralmayınca-sıkışmayınca/ Hızır yetişmez.”

Geleneklerimizde ve hıdırellez’de ,Atalar kültü, ateş ve su kültü inançlarının tüm özelliklerini görebiliriz.

Darda kalan, sıkıntıya düşen insanlar Hızır’dan yardım etmesini, bolluk ve bereket ihsan etmesini
dilerler. Akşam kınalar yakılır ve nişanlı gençler için iyi dilekler dilenir ve doğaya çıkılarak kurbanlar
kesilir, takılar takılır ve yörelere göre geleneksel törenler düzenlenir.

Hıdırellez kutlamaları, Orta Asya’da, Anadolu’da, kafkaslar’da, Balkanlar’da ve Orta Doğu’da yaşamakta
olan topluluklarda geleneksel olarak görülmektedir.Köklü ve yaygın bir gelenektir. Parklarda, yaylalarda,
çayırlık meralarda yapılan Hıdırellez günü kutlamalarında türbeler ve diğer kutsal yerlerde ziyaret
edilerek dualar edilir ve iyi dileklerde bulunulur. Gönülleri rahatlatma eylemleri görülür.

Üsküp Türkleri’ne ait bir mani: ” Martifalım fal ola/İçi dolu hal ola/Martifala gelenin/Muradı hasıl ola.”

Hıdırellez günü, tüm insanların dilekleri kabul olsun.

Bereket ve bolluk olsun.Tabiatın canlılığı ve sıcaklığı tüm
insanlığın yüreklerine dolsun.Savaşlar yok olsun ve dünyaya barış ve sevgi hakim olsun.

Yaşam felsefesini dizelere aktaran büyük ozan Yunus Emren’nin dediği gibi:

“…Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz…”

Bu anlamlı doğa gününde, doğayı kendisine düşman
eden insanlık, dersini alıp ezberlesin ve bir daha unutmasın.

Hıdırellez Günü kutlu ve mutlu olsun.