Yargıtay:“Örgüte sadece sempati duymak, üyelik için yeterli kanıt değil”
Gülen Cemaati’nin sohbetlerine katılan ve çocuğunu okullarında okutan vatandaşın ‘FETÖ üyeliği’nden aldığı altı yıl üç ay hapis cezası, Yargıtay tarafından “Örgüte sadece sempati duymak, üyelik için yeterli kanıt değil” denerek bozdu. Karar tüm örgüt davaları için emsal olabilir.
‘Örgütün illegal yönünü bilmiyordum’ dedi
Burdur’un Ağlasun ilçesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde mühendis olarak görev yapan Hakan Ö., 15 Temmuz darbe girişimi sonrası gözaltına alındı.
Hakan Ö. hakkında ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılamada ‘FETÖ’nün illegal yönünü bilmediğini ifade eden Hakan Ö., çocuğunu örgüte müzahir okullara gönderdiğini, sohbetlere katıldığını ve örgüt gazetesine abone olduğunu belirtip beraatını istedi.
Mahkeme, yargılama sonunda Hakan Ö.’ye ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan altı yıl üç ay hapis cezası verdi. Kararın temyiz istemine bakan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de hükmü onadı. Ceza beş yılın üzerinde olduğu için dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderildi.
Tutuklu Hakan Ö., 25 Ağustos’ta yayınlanan kanun hükmünde kararnameyle (KHK) kamudan da ihraç edildi.
‘Örgütün ideolojisini benimsemek, üyelik değildir’
Habertürk’ten Fevzi çakır’ın haberine göre, Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Hakan Ö. hakkında verilen mahkûmiyet kararını bozdu ve sanığın tahliyesine karar verdi.
Kararda, ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçu ve ‘FETÖ’ soruşturmalarına emsal teşkil edecek önemli tespitlere yer verildi.
Türkiye’nin önde gelen ceza hukukçularının kitaplarından alıntıların da yapıldığı karardaki tespitler özetle şöyle: “Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hâkim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir.”
