Dağlar,1.1 milyar insan için gıda kaynağı…

Gezegenimizin %27’sini kaplayan dağlar, mısır, patates, arpa, domates
ve elmanın da bulunduğu, 20 bitki türünden, 6’sının menşei bölgesi…

Uluslararası toplum, dağlarda yaşayan toplulukları,
ulusal-bölgesel politika ve faaliyetlerle desteklemeli…

Küresel nüfusun %15’ine ev sahipliği yapan
dağlar,1.1 milyar insan için de gıda kaynağı…

HABER:Halim UTLU

Gezegenimizin yüzde 27’sini kaplayan dağların, bugün küresel gıdanın temininin yüzde 80’ini oluşturan, aralarında mısır, patates, arpa, domates ve elmanın da bulunduğu, 20 bitki türünden 6’sının menşei bölgesi olduğunu belirten Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Ormancılık Sorumlusu Peter Pechacek, “Uluslararası toplum, dağ topluluklarının yaşamlarına devam edebilmelerine ve dağ ekosistemlerinin sürdürülebilir kalkınmasına yön verecek, ulusal ve bölgesel politika ve faaliyetleri destekleyerek, ihtiyaçlara cevap verebilmelidir..” dedi.
“Uluslararası Dağlar Günü “, 11 Aralık akşamı Ankara ODTÜ Teknokent CoZone’da düzenlenen ” Uluslararası Dağlar Günü Paneli ve çeşitli etkinlikler ile kutlandı.
Gutu, dağlar küresel nüfusun yüzde 15’ine ev sahipliği yapıyor
“Dağlar genç nesiller için önemlidir” teması altında kutlanan günde, dağ ekosistemlerinin korunmasında gençlerin değişimin aktif ajanları ve geleceğin liderleri olarak rollerinin önemine dikkat çekildi.Gün, Dağ Ortaklığı Koordinatörü Yuka Makino’nun, Türkiye için hazırlanan kısa video mesajı ile başladı.
Programın açılışını yapan FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, dağların küresel nüfusun yüzde 15’ine ev sahipliği yaptığını ve dağlarda yaşayan 1.1 milyar insanın ve hatta daha da fazlası için, gıda kaynağı oluşturduğunu ifade etti. İklim krizi ve yarattığı felaketlerin dağları ve bize sunduğu kaynakları da etkilediğini anlatan Gutu,
Gençler,dağların ve doğal kaynakların koruyucuları
“2019 temamızın “Dağlar genç nesiller için önemlidir” olması bir tesadüf değil. Gençler sadece değişimin ajanları ve geleceğin liderleri değil; aynı zamanda dağların ve doğal kaynakların da koruyucuları. Bu yılki temamız ile dağların ve dağ topluluklarının uluslararası toplumun gündeminde daha fazla yer alabilmeleri için, gençlere öncü olma fırsatı sunmaktan onur duyuyoruz.” dedi.
FAO Ormancılık Sorumlusu Peter Pechacek de konuşmasında, gezegenimizin yüzde 27’sini kaplayan dağların, bugün küresel gıdanın temininin yüzde 80’ini oluşturan, aralarında mısır, patates, arpa, domates ve elmanın da bulunduğu, 20 bitki türünden altısının menşei bölgesi olduğunu bildirdi.
Argun, Kolbakır,Saraoğlu,Lillis ve Prof. Dr.Somuncu konuştu
Pechacek, “Uluslararası toplum, dağ topluluklarının yaşamlarına devam edebilmelerine ve dağ ekosistemlerinin sürdürülebilir kalkınmasına yön verecek ulusal ve bölgesel politika ve faaliyetleri destekleyerek, ihtiyaçlara cevap verebilmelidir..”şeklinde konuştu.
Etkinlikte düzenlenen “Dağlar genç nesiller için neden önemlidir?” konulu panelde, bu sorunun cevabı arandı.
Doğa Koruma Merkezi (DKM) Genel Müdür Yardımcısı Yıldıray Lise’in moderatörlüğündeki panelde; UNDP GEF SGP Ulusal Koordinatörü Gökmen Argun, MONTIS Trips and Expeditions Kurucu Ortağı Ercan Selim Kolbakır, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Uzmanı ve yüksek irtifa tırmanışçısı Ece Saraoğlu, ABD Büyükelçiliği Siyasi İşler Memuru Amy Lillis ve Ankara Üniversitesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Somuncu, konu ile ilgili görüş ve düşüncelerini sundu.
Türkiye’de de hayata geçmesi gerekli
Köyler ve kırsallardan kentlere devamlı bir göç olduğu, gençlerin bölgeleri için bir şeyler yapmaktansa, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, bölgelerini terk etmek zorunda kaldıkları ifade edilen panelde, gelişmiş ülkelerde yerel otoritelerin aldığı ekonomik önlemlerle, bölge istihdamının korunduğu ve bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunulduğu ve benzer uygulamaların Türkiye’de de hayata geçmesinin gerekliliği vurgulandı.
Oldukça ilgi çeken panelde; her geçen gün artan göçe rağmen, son zamanlarda kentten de dağlık alanlara bir ilgi olduğu ifade edildi. Özellikle kentli bireyin bu ilgiyi geçici bir moda olarak düşünmemesi, onun yerine bilgisini kırsala taşıyarak, denge kurmaya katkıda bulunmasına ihtiyaç olduğunun altı çizildi.
1992,dağ gelişim tarihçesinde bir dönüm noktası
Uluslararası Dağ Günü, 1992 tarihli Gündem 21 “Kırılgan Ekosistemleri Yönetmek: Sürdürülebilir Dağ Gelişimi” Bölüm 13’ün Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nın kabul edilmesinin, dağ gelişim tarihçesinde bir dönüm noktası oluşturmasına dayanıyor. Dağların önemine artan ilgi, BM genel kurulunun 2002 yılını, BM Uluslararası Dağlar Yılı ilan etmesine neden oldu.
Bu vesileyle, BM genel kurulu, 2003’ten itibaren 11 Aralık’ı “Uluslararası Dağ Günü” olarak belirledi. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), bu kutlamanın hazırlanması ve canlandırılması (IMD) için, koordinasyon ajansı ve küresel düzeyde gözlenmesine önderlik etmekle zorunlu kılındı.
Dünya çapında ilgi gördü ve 16 yıldır kutlanıyor
Dünya çapında büyük ilgi gören ve 16 yıldır Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından kutlanan Uluslararası Dağlar Günü, dağda yaşayan insanların geçim kaynaklarının bağlı olduğu üretim değer zincirlerini geliştirmeye odaklanılması için, önemli bir fırsat sunuyor.
Birleşmiş Milletler (BM) sisteminin ilk günlerinden bu yana, BM, dünyanın BM’nin çıkar ve bağlılığı olduğu konulara odaklanmasına yardımcı olmak için, bir takım günler (Haftalar, yıllar ve on yıllar) oluşturdu. BM, üye ülkeleri ve diğer kuruluşları, bu günleri önceliklerini yansıtacak şekilde işaretlemeye çağırıyor.
Işık Dağı’nda, 10 kilometrelik doğa yürüyüşü
Öte yandan BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından her yıl 11 Aralık’ta kutlanan Uluslararası Dağlar Günü kapsamında, 07 Aralık günü, Ankara Işık Dağı mevkiinde yaklaşık 10 kilometrelik bir doğa yürüyüşü düzenlendi.Birleşmiş Milletler çalışanları ve Japon Büyükelçiliği’nin dahil olduğu, 7 farklı milletten toplam 16 katılımcı ile gerçekleşen yürüyüş, 4,5 saat sürdü.
Dağ ekosistemlerinin hem çevre, hem de insanlar için önemini vurgulamak amacıyla kutlanan bu günde katılımcılar, yürüyüşleri boyunca karla kaplı ormanlarda, yaban hayatının izlerini yakından görme fırsatı yakaladı. FAO Orman Sorumlusu Peter Pechacek tarafından, yürüyüş boyunca ormanın biyolojik çeşitlilik unsurlarıyla ilişkisine dair bilgilendirilen katılımcılar, gün sonunda soğuk hava şartlarına rağmen, doğada geçirdikleri zamanın kendileri için oldukça ilham verici olduğunu ifade ettiler.

HABER:Halim UTLU